Yaşlı bir adam veya kadın oluyorsunuz yıllar ve yıllar sonra. Görüyor musunuz eski hallerinizden eser kalmadı. Şu halinize bir bakın. Adımlarınız neden bu kadar yavaş? Neden bu kadar soluk soluğasınız yürürken? O günden bugüne bakıyorsunuz. Karşıdan gelen çocuklar arasında sizde varsınız! Gördünüz mü şu sarışın çocuğu; yanında duran siz değil misiniz? Çantanız bir çocuğun çantasına göre bayağı ağır. Omuzlarınız düşmüş. Arkadaşlarınız yardım ediyor size. Çok neşelisiniz. Bir dakika. Dikkat. Hayal bunlar! Kendinize gelin araba çarpacak. Artık yaşlısınız. Uyanın.
İnsan yeryüzünde uyanmışlığını nasıl sağlar? Farkındalıkla. Kainatta kanat çırpan insanlar, yaşamaktır bu, ne zaman ulaşır bu farkındalığa? Yaratılmış olduğunu fark ettiğinde. Ve o zamandan sonra üzerine bir büyük yük yüklenir. Artık yalnız kendisi için değil kardeşleri için onların faydası için çocuklar için devam eder kanat çırpmaya. Yaşamaya.
Belki hepimiz ulaşamayız ama yaşamak, kainatta kanat çırpmak bir raddeden, aşamadan sonra bazı insanlarda tüm insanların faydası için kanatların yıpranması ve başkalarına da kendimizden biriymişçesine bakmak şeklinde gerçekleşir.
Yunus Emre’nin ”72 millete bir gözle bakmayan halka müderris olsa hakikate asidir.” sözünün tecellisini gördüğümüz insanlar elbette var. Öte yandan yaşamanın hazzını alabilmiş ve çocuklar için göklerde kanat çırpmayı her an her savaşta galip gelmeyi şiar edinmiş, kendisine, hakikate dost insanlar da var.
Fakat göklerde tüm kanat çırpan, yaşayan ruhlar böylesi bir hayatı tercih etmek cesaretini göstermiyorlar. 18 aylık bir çocuğu öldürüp ve bu ölümün ertesinde ölen bir çocuk üzerinden hız ve haz toplumunun iğrençliğini yaşıyorlar. Hakikate asiler.
Tek bir ses haykırıyor. Tek bir ülke göklerde çocuklar aşkına savaş veriyor. Sahillerdeki çocuk ölümlerine tek bir adam yeter diyor. Ve onlar bu sesten ürküyor. Bu ülkenin vereceği reflekslerden çekiniyor. Çünkü, elbette hakikatin nihayete ermiş hali değil ama, bu ses zaferi müjdeliyor. Göklerde çocuklar aşkına verilen savaşta çocuklar tarafında kanat çırpanların kazanacağını haber veriyor. Böylesi bir hayatın gerçekten yaşanmış bir hayat olduğunu haber veriyor.
Yaşamak; çocuklar aşkına göklerde savaşmaktır. Yaşamak; çocuklar aşkına göklerde verdiğin savaşta muzaffer olmaktır. Hakikate ulaşmaktır.