Bir incelik gösterin,
İncinmesin yüreğim.
(CAHİT ZARİFOĞLU)
Her bir cana ayrı gam yüklemiştir imtihan için esirgeyen ve bağışlayan İlahi Kudret. Kimsenin gam ve kederi diğerininkinin ölçüsünü tutmaz. Kiminin ki ağır kiminin ki hafiftir. Kiminin bu yük altında ezildiğine şahit oluruz ve kiminin kolay bir gidişi vardır şu hayat serencamının, kendi yükü omuzlarında. Adaletsizlik deriz tüm bunlara ve tecelli etmesi gereken kaderi herkesin aynı acıya muhatap olması olarak dileriz. Bizler tuttuğu eli, gittiği yolu, bindiği dalı saymaya, sırtındaki gamı taşımaya memur insanlar olduğumuzu her an zihinlerimizin bir köşesinde tutmakla mükellefiz.
Bir düşünür; “İnsan ne ise o olmayı reddeden tek canlıdır”, diyor. Haklıdır. Omuzlarındaki yükün dünyaya yakın olduğunu iddia edenler başkalarının yüklerini hafif görürler. İnsan Ötelerden başıboş kalması için buraya, dünyaya atılan bir varlık değildir. Bu yüzden başkasının yükünü hafif görmesi, kendi olduğu şeyi reddetmesi haksızlıktır. Üzerine ne kadar yük tayin edileceği belli olan insan, yeryüzüne tesadüfen fırlatılmış bir canlının davranışlarını sergilememek zorundadır. Tuttuğu eli, gittiği yolu, bindiği dalı saymaya, sırtındaki gamı taşımaya gayret göstermeli, bir ilahi kudretin bulunduğunu, hiç kimseye kaldıramayacağından daha fazla gam yüklemeyeceğini bilmelidir.
Hassas ruhların taşıyacakları gamın, bize kolay gelen o gam kadar olduğunu bilmeliyiz. O gamın hassas ruhların omuzlarının çökmesine kafi olacağını bilmeli ve benim yüküm çok ağır düşüncesinden kurtulmalıyız. Üzerimize düşen gam yükünü çekmeye, ona karşı yeterince güçlü olmaya, kalmaya çalışmalıyız.
Siz hassas ruhların gamını az görmeyin, eziyet etmeyin, onlara incelik gösterin. Yükü sizden daha fazla olanlarda size göstersinler aynı hassasiyeti. Bir incelik gösterin. İncinmesin yürekler.
İncinmesin yüreğim.
(CAHİT ZARİFOĞLU)
Her bir cana ayrı gam yüklemiştir imtihan için esirgeyen ve bağışlayan İlahi Kudret. Kimsenin gam ve kederi diğerininkinin ölçüsünü tutmaz. Kiminin ki ağır kiminin ki hafiftir. Kiminin bu yük altında ezildiğine şahit oluruz ve kiminin kolay bir gidişi vardır şu hayat serencamının, kendi yükü omuzlarında. Adaletsizlik deriz tüm bunlara ve tecelli etmesi gereken kaderi herkesin aynı acıya muhatap olması olarak dileriz. Bizler tuttuğu eli, gittiği yolu, bindiği dalı saymaya, sırtındaki gamı taşımaya memur insanlar olduğumuzu her an zihinlerimizin bir köşesinde tutmakla mükellefiz.
Bir düşünür; “İnsan ne ise o olmayı reddeden tek canlıdır”, diyor. Haklıdır. Omuzlarındaki yükün dünyaya yakın olduğunu iddia edenler başkalarının yüklerini hafif görürler. İnsan Ötelerden başıboş kalması için buraya, dünyaya atılan bir varlık değildir. Bu yüzden başkasının yükünü hafif görmesi, kendi olduğu şeyi reddetmesi haksızlıktır. Üzerine ne kadar yük tayin edileceği belli olan insan, yeryüzüne tesadüfen fırlatılmış bir canlının davranışlarını sergilememek zorundadır. Tuttuğu eli, gittiği yolu, bindiği dalı saymaya, sırtındaki gamı taşımaya gayret göstermeli, bir ilahi kudretin bulunduğunu, hiç kimseye kaldıramayacağından daha fazla gam yüklemeyeceğini bilmelidir.
Hassas ruhların taşıyacakları gamın, bize kolay gelen o gam kadar olduğunu bilmeliyiz. O gamın hassas ruhların omuzlarının çökmesine kafi olacağını bilmeli ve benim yüküm çok ağır düşüncesinden kurtulmalıyız. Üzerimize düşen gam yükünü çekmeye, ona karşı yeterince güçlü olmaya, kalmaya çalışmalıyız.
Siz hassas ruhların gamını az görmeyin, eziyet etmeyin, onlara incelik gösterin. Yükü sizden daha fazla olanlarda size göstersinler aynı hassasiyeti. Bir incelik gösterin. İncinmesin yürekler.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır. Teşekkür ederiz.