MUSTAFA AKINCI - GELİRÜM DEMİŞ İDÜM, GELDÜM

Efendim bir önceki, meramumuzı anladdıgumız, yazumızda “dimagımızdakiler ağır gelir ve bunları paylaşma ihtiyacı zuhur eyler ise gene gelürüz,” demiş idik. O gün bu günmüş demek ki. Geldük.

Sohbete nereden girizgah eylesem bilemiyorum. Hayli zamandır bizim dostlardan bir kaçı sual edüp dururlar: “Ne eyleyüp de ne tutalum bizler din-ü devlet, mülk-ü millet içün?” Evvela gendilerine bu sual bize ağırdır demiş isem de pekala ısrarlarına dayanamayup birkaç kelam etmiş idim. Sonra eğer böylesi suali olan başkaları varsa onlara da belki faidesi olur deyu fik-i fakirin söylediklerini bu mekâna da akdarmak istedüm. Yine buraya gelme sebebimiz yalınız budur işte.

Onlara söylediklerimi sizlere de ayinesi ile akdarıyorum:

Azizim biz ki 7 kıta üç denize hüküm eylemiş ecdadın torunlarıyuz; belagat, içtimaiyat, felasife ve bilumum ilm çeşütlerinin öncüsü allame-i cihan şahısların torunlarıyuz; o halde bu sualin cevabı gene içümüzdedür. Hz. Ali efendümüzün söylemiş olduğu “Derdün kendündendür bilmeyorsun, derman gene sendedür görmeyorsun, koskaca alem içüne gizlenmüş, sen kendünü hala ufak bir şey zan eyliyorsun,” şiarını onlara söyledüm. Onlar ben denüze “Biz senden bunu beklemez idük, herkesden hep duyduklarımuzu söyleyorsun,” dedüler. Hakları var idü. Amma ben edmeyün, sormayun bana demiş idüm. O zaman hepimüzün ihtiyacu vardur deyu bu sualin cevabuna,  ariflerin sofrasuna gidelüm dedik.

Bıyuklaru terlememüş bir ufakluğu bizim sualimüze cevap bulsun deyü oturttular baş kuşeye. “Hazirun,” diye başladı söze “İki günü bir olan zarardadur. Din-ü devlet, mülk-ü millet içün bir şey yapmak ister isenüz evvela kendinüze bir ayinede bakın. Dün ne biliyordum bugün ne öğrendim. Unutmayun ki ilim zor iştür vesselam, fekat başı soğan cücüğünden acu olan bu işün netücesü baldan tatlıdur.” Dedi en sonunda.

Bizler bu cevap ile bir nebze huzur bulduk ve ilm yolculuğuna çıkmağa bu yolu kendimize menzil tutmağa garar gıldık. Yolculuğumuz devam edeyor. Ben yolculuk esnasında başumdan geçenlerü sizlere anlatmag içün gene gelirüm. Galın sağlıcagla.

Müfîd Ne Demektir?

İfâde eden, meramı güzel anlatan. Mânalı, mânidâr. Faydalı, faydayı mucib olan. Mütâlâsından istifade olunan.