TÜRK DÜŞÜNCESİ ÜZERİNE BAZI GÖZLEMLER - PROF. DR. LEVENT BAYRAKTAR

Türk düşüncesi kavramı incelenirken, temelde bu alanın çerçevesini çizmeye yardımcı olacak soruları sorarak işe başlamak yararlı görünmektedir. Bu sorulardan bazıları şunlardır: “Türk düşüncesi dendiğinde ne murat edilmektedir. Bu düşüncenin sınırları nelerdir? Bu düşüncenin içeriği neyle dolmuştur? Bu düşüncenin bilimle, dinle, tasavvufla ilişkileri neler olmuştur veya olabilir? Tarih içerisinde bunun oluşum ve gelişimi nasıl bir yol takip etmiştir? Türk bilim geleneğinden, sanat geleneğinden, hukuk geleneğinden, düşünce geleneğinin beslenmesi ne dereceye kadar mümkün olmuştur?”

Biz bu değerlendirmede, kısaca bu sorulardan birkaçına değineceğiz. Ardından da Türk düşüncesi alanının tarihsel gelişimi konusunda yapılabilecek kısa bir betimleme ile esasen modernleşme dönemi Türk düşüncesi üzerindeki bazı gözlemlerimizi ve Meşrutiyet, Cumhuriyet ve günümüze doğru gelen düşünce geleneğimizi konu edineceğiz. Bunu yaparken de bir takım öncü düşünürlerimizi, filozoflarımızı gözden geçirmeye çalışacağız.

Öncelikle, “Türk düşüncesi ifadesinden ne murat edilir?” sorusunu değerlendirelim. En genel anlamıyla Türk düşüncesi,Türkçe kaleme alınmış eserlerin oluşturduğu literatür bağlamında meydana gelmiş olan düşünce ve tefekkür ürünlerini ima etmektedir. Fakat bu betimleme genişletilmeye açıktır. Dolayısıyla bunu Türk kültür havzasında üretilmiş olan literatüre dayalı olarak gelişen düşünce hayatının ürünleri ile de desteklemek gerekir. Böylece aynı medeniyet dairesine mensup olduğumuz akraba kültürlerden de beslenmek ve etkileşim içinde kendimize mal etmek imkânlarına açık olmak gerekliliği ortaya çıkar. Türk düşüncesi deyimi böyle vaz edildiğinde, tarihsel değil kültürel ve sistematik bir betimlemedir. Zira Türklüğün bütün devirlerini ve bütün zamanlarını kapsamakta, komşularıyla beraber oluşturduğu medeniyet havzasının düşüncesi anlamına gelmektedir. Fakat anlamayı kolaylaştırmak için tarihsel bir sınıflama yapmak gerekirse; Türk edebiyatı tarihine paralel olarak, sözlü ve yazılı düşünce aşamalarından bahsedilebilir.

BU YAZI İLK KEZ TÜRK YURDU DERGİSİNİN EYLÜL 2015 TARİHLİ 337. SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.

Yorumlar

Müfîd Ne Demektir?

İfâde eden, meramı güzel anlatan. Mânalı, mânidâr. Faydalı, faydayı mucib olan. Mütâlâsından istifade olunan.