Eşyada Allah’ı görmek Malebranche’ın ikinci prensibidir. Bütün bilgimiz Allah’tan neş’et eder. Allah, ruhların mahallidir. Eşyanın hakikatini bilmek, eşyayı Allah’ta görmek, İlâhi düşünceler nuru ile eşyayı temaşa etmektir.
Descartes, «Manevî aşk bütün hislerin en ulvîsidir» diyor.
İtalyan mütefekkiri Giordano, kendisini Allah’ta ve Allah’ı kendisinde bilmeyi en ulvî bir hikmet sayıyor.
Hollanda feylesofu Spinoza saadeti Allah’ı sevmekte görüyor.
İngiliz feylesofu Shaftesbury nazarında yegâne hakikî hayır; Allah’ın bir timsali olan «hüsn»ı, hasbî (garaz ve ivazsız) olarak sevmekten ibarettir.
Alman feylesofu Schelling’in şu sözleri söylüyor: «Nüfusun çokluğu, mutlakın, yani kâinatı tanzim eden aslî bir mebdein, kendinden ve kendi ihtiyarlarından birbiri ardınca şuur alarak inkişaf etmesinden ileri gelir».
Descartes, «Manevî aşk bütün hislerin en ulvîsidir» diyor.
İtalyan mütefekkiri Giordano, kendisini Allah’ta ve Allah’ı kendisinde bilmeyi en ulvî bir hikmet sayıyor.
Hollanda feylesofu Spinoza saadeti Allah’ı sevmekte görüyor.
İngiliz feylesofu Shaftesbury nazarında yegâne hakikî hayır; Allah’ın bir timsali olan «hüsn»ı, hasbî (garaz ve ivazsız) olarak sevmekten ibarettir.
Alman feylesofu Schelling’in şu sözleri söylüyor: «Nüfusun çokluğu, mutlakın, yani kâinatı tanzim eden aslî bir mebdein, kendinden ve kendi ihtiyarlarından birbiri ardınca şuur alarak inkişaf etmesinden ileri gelir».
KİTABIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN, PDF OLARAK İNDİRMEK İÇİN: TIKLAYIN>>>